katıkta-, yemeği yoğurtla yahut başka bir şeyle terbiye etmek.
katıl- ı, takılmak, dokunmak, saldırmak; baldarğa katılba: çocuklara ilişme, onlara dokunma.
katıl- ıı, saklanmak, gizlenmek.
katım, a. dn. hatim; kuran katım: (ölünün ruhun bağışlamak üzere) kur’anı hatmetme.
katın, karı (zevce), kadın, evli kadın; katın kılıp al-: karı olarak almak; katın baakı: kadına benziyen erkek: kadımsı (karakter v ehareketler itibariyle); kakçekenin katını: aşık oyununda her zaman kazanan veya aşık oyununa kendin iptılâ edercesinde kaptıran adam hakkınad böyle söylerler.
Dostları ilə paylaş: |