A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə955/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   951   952   953   954   955   956   957   958   ...   1828
kele II. 1. yaldız yahut sırma, tırtıl (iplik); 2. bir kıymetli kumaşın adıdır; keleden çapan men tüydüm folk. keleden çapan (kaftan) dikdim.

kelebay = = keleke, meni kelebay kılba:1) beni alaya alma: benimle eğlenme! ; 2) başımı ağırtma!

keleçe (kep sözü ile bir arada) yeni haber, hvadis; emine kep-kelece bar! : ne var, ne yok!, ne haberler var!

keleçek, gelecek, istikbal; keleçekte: istikbalde.

kelegey, tam değil, yarım kusurlu ayran kelegey uyup kalğan: yoğurt fena ekşimiş; tili kelegey: dilinde kusuru olan peltek konuşan.

keleke, istihza, alay.

kelektip, kon. = = kollektiv.

kelem, a. yahut kelem şarıp: Kur’an Kelami şerif).

kelebeç, maskara (gülünç); meni kelemeç kılba: beni maskara yerine koyma!

kelemiş, f. tarla faresi, sıçan.

kelender, kon.= =kalender

kelenğker: kelenğker çapçak: bir nevi saçbağı, saç örgüsü şerit; kelenğker çapçak kelin bar, boygo çetken uulu bar folk. : kelenker denilen saçbagısı olan gelini var, kos-koca oğlu var.

kelep f. : kelep cip: (makarada değil de) kangal, çile şeklinde olan iplik; bir kelep cip: bir çile iplik.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   951   952   953   954   955   956   957   958   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin