A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3


kenç, f. define, hazne, servet. kençi



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə965/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   961   962   963   964   965   966   967   968   ...   1828
kenç, f. define, hazne, servet.

kençi, maden işçisi.

kende, kısa boylu cüce.

kendidat, kon.= = kandidat.

kendir, Lâtince adı Vincetoxicum sibiricum olan bir bitkidir, ki lifi kendir yerini tutar; bayağı kenevir; kendir kesilgen bk. kesil II.

kendüü, maden cevherini ihtiva eden; kendüü cer: maden cevherleri mebzul olan yer.

kene, 1. kene, sakırga; cer kene: toprak kenesi: aç kenedey ele cabışat: aç kene gibi yapışıyor; kenedey: küçücük; azıcık kenedey uyalbayt: zerre kadar utanmıyor; kenedey: çocukluktan beri; en küçük yaştan beri.

kene- , II dikkat etmek; görmek (farkına varmak), hissetmek, aksülamelde bulunmak, tepkimek; kenebes: aldırmayan, lâkayit, etrafına olup- bitenlere aksülamel bulunmıyan, tepkimiyen; hassas olmayan; açka tokko kene begen: açlığa tokluğa ehemmiyet vermiyen; kançalık azap körsö da bir kenep koyğon cok: ne kadar azp çekse de aldırış ettiği yoktur.

kenebegensi- , aldırmazlıktan gelmek, ehemmiyet vermez gibi gözükmek.

kenebestink, aldırmazlık, kayıtsızlık, dikkatsızlık, gamsızlık; sayası kenebestik: siyasî gamsızlık.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   961   962   963   964   965   966   967   968   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin