arızdaştır- , birbirinden şikâyet ettirmek; işi mahkemeye, kavgaya kadar vardırmak.
arızdaştıruu, işs arızdaştır- dan.
arızdaşuu, karşılıklı davâ; kavga.
arip = arıp I.
ariste = arısta.
ariyne, f. elbette, şüphesiz.
ark = nark.
arka- , arka, art taraf, art kısım, geri, cephe gerisi; arka çaç: örgü (kadınların) ; arka çaçınğ örböy kal! folk. : dul kal!(harfiyen: sana örgü örmek nasip olmasın) ; arkamda 1) arka tarafımda, sırtımda; benim geri tarafımdan; peşimden; 2) benim yardımımla; arkanğmenen: sayende, senin yardımınla, senin muzaharetinle; seninğ arkanğ tiydi: senin yardımın dokundu; arka kıl- : istinadmek, ümit bağlamak; attay arka, tooday meder kıldım: seni zahîrim sayıyorum; taştan dağa güvenir gibi sana güveniyorum; oşonun arkasında: ondan dolayı, o sebepten; arka ber: arkasını dönmek, yüz çevirmek; arka beriş: arka arkaya oturmak veya durmak; arka beriş cer: sınırdaş toprak parçaları; kır arka: amudu fıkarî.
arkagay, çıkık durma; her yana çıkıntılı olma; arkagay müyüz ak bugu folk. : sarkık boynuzlu beyaz geyik.