|
kerden I. kerden kese: büyük kâse.
kerden
|
səhifə | 974/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| kerden I. kerden kese: büyük kâse.
kerden II, f. boyun.
kerdir-, et. ker- V’ten.
kere I: kere karış, bk. karış I.
kere II = = kerüü I.
kere III. Tülkü kerep kaldı: tilki art ayakları üzerine durdu ve göğdesini uzattı.
kerebet, r. “krovat”: karyola.
kereeli: kereeli kekçe: akşam geç vatka kadar; kereeli kekçe ayta berbe: artsız-arasız aynı şeyi tekrar etme.
keres = = kereez.
kereez, vasiyet ölüm, önündeki nasihat.
kerege, keçe evin duvarını teşkil eden ağaç kafes; keregenin başı: keregenin üst kısmı; keregenin ayağı: keregenin alt kısmı; karegenin göğü: keregenin değneklerinin kesiştiği ve onların topçu (bk. topçu II) vasıtasiyle birleştirildiği mahal; kerege çalgıç: kerege ile turduk(bk.)arasından keregenin üst kısmından geçen şerit; kerege cay-: kerege yaymak; kerege gazeta (söylenişte kezit ):duvar gazetesi; karegege butunğdu artpağın folk. : keregaye bacaklarını dayama; mec. terbiyesizlik etme; vaziyetini unutma; kerege sakal: kaba sakal.
Dostları ilə paylaş: |
|
|