kerki keser; aştama kerki: sap deliği bulunmayan keser.
kerme, atları bağlamak için iki çadır arasına gerilen urgan; kermege at bayla: kerme’ye at bağlamak; kemre too: uzun dağ; kemre kaş bk. kaş I.
kermek, bir bitkinin adıdır; kermek daam: ekşi.
kerney = = keriney.
kersey- , kurulmak, gururlanmak.
kerseyüü, kurulma, gururlanma.
kert, I. kıtırtı sesini taklittir; kert edip: kıtırdayıp; kert dep çöpcebeyt: bir parçacık bile ot yemiyor at hakk.)
kert II, (baş sözü ile bir arada ): kendi. yalnız kendisi, şahsiyet; kert başıma tigen akça: şahsıma düşen para; köptön oolaktap, kert başına sıyınat: cemiyetten kaçınıyor, yalnız kendisine güveniyor.
kert, III, kesmek; kertik açmak; odun kert-: odun kırmak; kerte-kerte süylö-: vazıh söylemek.