kıltınğ, işveli hareketler; sahte tavırlar; kıltınğ-sıltınğ cok: hiçbir türlü ihtilâf ve anlaşmamazlık yoktur.
kıltınğda-, işve yaparak dolaşıp durmak; çıçkan körgün küyködöy moynu kıltınğdayt: boynu fare görmüş atmaca boynu gibi dönüyor.
kıltır: kök kıltır: su bolluğundan dolayı sıvık (su katılmış kımız, süt ve açık çay hakkında); sütü kök kıltır eken, suu koşuptur: sütü sıvıktır, su karışmıştır.