kirbik, cılız (çocuk ve hayvan yavruları hakk).
kirbinğde-, hareketlerinde cılıza, çelimsize benzemek.
kirbiy-, çelimsiz, cılız, arık olmak (başhea, çocuklar ve kuş yavruları hakkında).
kirde-, kirlenmek, bulaşmak.
kirdet-, kirletmek, bulaştırmak.
kire, a. mekkâre, mekkâre ücreti, katar; kirege tüş: mekkâre ile gitmek; kızıl kire: kızıl katar; col-kire: nakliyat, transport.
kireçi, mekkâreci, yük nakliyatiyle iş gören kimse.
kireendi == kirindi.
kirekeç, a-f. == kireci.
kirele-, yükü kira ile tutulmuş vesait ile yollamak.
kirepis == krepis.
kires, r. «krest»: haç; kires cüriişü tar.: haçlı yürüyüş; Kızıl Kires: Kızıl Haç.
kireşe, üreme, irat, kâr, kazanç, gelir; kireşe nalogu: kazanç vergisi; calpı kireşe: gayri safi kazanç.
Dostları ilə paylaş: |