kömkörö, bk. kömörö.
kömkörül- , alt- üst edilmek, altı üstüne gemek.
kömkörüllü, işs. kömkörül’den.
kömkörüş, devrim, alt- üst oluş.
kömkörüü, alt- üst etme.
kömnötö, (r. komnata) oda.
kömöç, külde pişirilen pide; ar kim öz kömöçünö kül tartat ats. : herkes kendi pidesine doğru kül çekiyor.
kömöçtan = = kömöçtön.
kömöçtön, k- f. 1. ekmek pişirmek için kullanılan saç, tava; 2. saçta pişirilen ekmek.
kömök, 1. yardım, yedek kuvvet; 2. başkarğıç kömök gram. son ek.
kömökçü, yardımcı, yardakçı.
kömököy, 1. dilcik; kömököy kelse, til kelbeyt: söylemek isteniyor fakat korkuluyor; 2. kad. dil.
kömöldürük, göğüslük, sinebent (eyer takımının aksamından).
kömölön- , tersine çevrilmek, tepetaklak olmak, yüzükoyun düşmek.
kömölönt- , taklak attırmak, devirmek, ayaktan yere çalmak.
kömölöt- , tersine çevirmek, taklak attırmak, yüzükoyun düşürmek; batkakka kömölötö tepti: öyle bir tekme attı, ki öteki yüzükoyun çamura düştü; kömölötö sayıştı folk. öyle dövüştüler, ki taklak atıyorlardı.
Dostları ilə paylaş: |