kultivator, r. toprağı işliyen, çifçi.
kultulda- , 1. yaltaklanmak; 2. kurnazlık etmek, kavuk sallamak; kultuldap kaşkanı turat: kurnazlık ederek kaçmayı düşünüyor.
kultuldat- , et. kultulda-’ dan.
kultunğda- , içten bir sevinç duymak (içten bir şey düşünerek kıs- kıs gülmek).
kultunğdaş- , müş. kultunğda- ’dan.
kultura, r. kültür.
kultuy- , (içten, izhar etmeksizin) pek memnun olmak.
kuluğan, (r. “huligan”) kon. külhanbeyi, çapkın, yaramaz.
kulun, süt emen tay; kulun sal- : 1) tay düşürmek (kısrak hakkında) : 2) (sağarken) tayı annesinin yanına bırakmak; kulun saldır- : kısrağın kulun düşürmesine sebep olmak.
kulunçak, 1. taycık; 2. bir çeşit iri ve kaba saplı haşirî bitkinin adı.
kulunda- , tay doğurmak.
kulunduu, süt emen tayı olan; kulundu bee: taylı kısrak.
Dostları ilə paylaş: |