kuru- ıı, 1. kurumak; 2. ortadan kalkmak, yok olmak; lâşe haline dönmek: atım kurusun ! : adım ortadan kalksın (eğer… !) ; kuruğan söv.: mahvolası! ; 3. kuruğanda == kuru degende (bk. kuru ı, 2 ).
kuruçul, karada yaşamaya tercih eden, karada yaşayan ( kuşlar hakkında ) .
kuruğur == kurğur.
kurul- ı mut. kuru- ıı ’ den ; kaçar ceri kuruldu: kaçacak yeri kalmadı; bütün kaçmak imkânlarından mahrum oldu.
kurul- ıı, dikilmek, tesis edilmek, inşa edilmek, teşkilâtlanmak.
kurulay, boşuna, beyhude.
kurulda-, guruldamak, gurlamak; içi kuruldayt: karnı gurluyor.
kuruluş, kurulma, yapıcılık, tertip; es. konstrüksiyon, formasyon; söz kuruluşu gram. söz (kelime) teşekkülü; koom kuruluşu, bk. koom; kuruluş materyaldarı: yapı malzemeleri.
kurumşu, eski, kirli ve yırtık keçe.
Dostları ilə paylaş: |