kuuraş-, müş. kuura-‘ dan.
kuurat-, 1. kurutmak; 2. mec. imha etmek.
kuuray, kuray (içi kof bir bitkidir) ; sarı baş kuuray: sisymbrium bitkisi; sağız kuuray: bir nevi kuuray (!); kara kuuray: peygamber çiçeği; tütük kuuray: civan perçemi (achillea millefolium) ; kuu kuuray: misotu , artemisia vulgaris; süt kuuray: sarı sütlüğen otu (euphoribia) çay kuuray: koyunkıran otu (hypericum) ; dan kuuray: ağaççileği ahududu; kuuray san: ince bacaklı.
kuurçak, bebek, kukla.
kuurdak, kızartma, kavurma (yiyecek).
kuurğuç , (arpa, darı v.s gibi) kazanda kavrulan hububat karıştırmak için kullanılan değnek.
kuurma, kavrulmuş, kızartma; kuurma çay bk. çay 1.
kuurmaç, kavrulmuş hububat (buğday, arpa v.s ).
kuursun, kuş yeleğinin sapı.
kuurt-, et. kuur ıı’ den.
kuuru- = = kuur- ıı.
kuurul-, kavrulmak, kurumak, kırışmak; buruşmak, büzülmek; zamanası kuurulğan yahut künü kuurulğan: eski refahından mahrum oldu.
Dostları ilə paylaş: |