kül ıv : kül azık = = külazık; kül hurcun: külazık (bk.) için hurç, heybe.
kül- v, gülmek; mağa külöt: “bana gülüyor ( benimle eğleniyor); boorun tırmap küldü: gülmekten katıldı; katkırıp kül- : kahkaha ile gülmek.
külbak, f. (destanda) muhteşem bahçe, gülistan.
külcara, f. cibre, küspe, posa.
külçö, küçücük özbek ekmeği.
küldö-, çiçek açmak.
küldün ı == küldü.
küldön- ıı , 1. çiçek açmaya başlamak, çiçek açmak; 2. gelişmiş olmak.
küldöndür- , çiçeklerle örtmek.
küldönt-: çiçek açmış, gelişmiş bir hale koymak.
küldönüş-, müş. küldön-‘den.
küldöö, çiçek açma.
küldöt-, çiçek açtırma,gelişmiş bir hale getirmek inkişaf ettirmek.
küldü, a. hep, hepsi, kül.
küldür-, güldürmek.
küldürmamay, küçük top (silâh).
küldürööç, çamğarak’ın (bk) enine olan kenetleri.
küldüü, çiçekli, çiçeklerle süslenmiş; küldüü çıt: desenli basma, çiçekli basma.
külgül = = külgün; külgül çıt: gözalıcı çiçekleri olan basma.
külgün, f. pembe, gülgün, gözalıcı.
külgündön-, süslenmek, tezyin edilmek.
külgündönt- ; süslemek, tezyin eylemek.
külk: külk- külk etip cötöldüm: kesik- kesik öksürdüm.
Dostları ilə paylaş: |