külüş- ıı, hep beraber gülmek, gülüşmek; külüşüp kalğan bala: gülmeye başlıyan çocuk.
küm : küm- cam yahut küm- talkan: tahrip edilmiş, mahvedilmiş, paramparça edilmiş.
kümböz, f. kubbe, kümbet, türbe.
kümön, f. 1. şüphe, güman, işkil; alarğa kümön keltir-: onlardan şüphelenmek; 2. mec cenin ( ana karnında); üç ay kümön boyunda folk.: karnında üç aylık cenin vardır, üç aylık gebedir; üç aylık kalğan kümönüm folk.: ( karımın karnında) üç aylık ceninim kaldı.
kümöndüü, şüpheli.
kümönsüz, şüphesiz.
kümp! güm!
kümüröy, memnuniyetsizlik, ilenç ifade eden bir farsça kelimedir [ fars. gümrah- sapıtmış, m.] ; kümüröy bol! : lanet olsun sana! mahvol!.
kümüş, gümüş, gümüşten olan; kümüş cügön: gümüş süslerle bezenmiş olan oyan.
kümüştö- : gümüşlemek, gümüşle kaplatmak veya işlemek.