kürsönt kon. = = kursant.
kürsüldö- , pat diye düşmek, gürlemek.
kürsüldöş- , müş. kürsüldö- ‘den.
kürsüldöt- , et. kürsüldö- ‘den.
kürsün- , ağır ağır soluk almak, iç çekmek.
kürsünğrö- , hareketlerinde gayet şişmana benzemek.
kürsüy- , gayet kalın şekilde gözükmek; kürsüyüp kalınğ kiyinip alıptırsınğ: öyle kalın giyinmişsin, ki büsbütün şişmişsin.
kürt, kıtırtıyı taklittir; attın kürt- kürt çöp çaynağanı uğulat: atların kıtır- kıtır kuru ot çiğnedikleri duyulmaktadır.
kürtkü = = kürtük.
kürtük, kar yığını; çukurlarda ve alçak yerlerde yığılan kar birikintisi.
kürtüldö- , kıtırdamak.
kürtüldöt- , kıtırdatmak.
kürüç, f. pirinç: çaçma kürüç bk. çaçma.
kürügüü, kürüügüü, gürültü, gürleme; kürügüü çuu- çuu tüşüp kaldı: müthiş gürültü patırtı koptu; ızıçuu kürügüü: gürültü- patırtı.
Dostları ilə paylaş: |