maanilüü, manali.
maara-, melemek.
maarak, sık-sık meleyen; eçki maarak: çulluk (kuş).
maarake, a. kök börü (bk. börü 1) de amaç, hedef.
maarama, 1. meleyen; 2. kad. koyun.
maarat-, et. maara-`dan.
maarek, a. mukaddes, müabrek; ayt maarek bolsun!: dn. bayram mübarek olsun!
maası, mastı, a. mest (ayakkabı).
maaşır, memnun, tatmin edilmiş; sağa maaşır emesmin: seni görmek benim için pek o kadar hoş bir şey değildir, seninle bir arada bulunmak hoşuma gitmiyor.
maaşırka-, manzarayı veya yüzünü görmekle zevk almak.
maaşırkoo, işs. maaşırka-`dan.
mablizabayt = mobilizatsiya; mablizabayt kılın-: mobilize edilmek, seferber haline konulmak; mabilizabayt kıl-: mobilize etmek, seferber etmek.
mablizatsya = mobilizatsiya.
mabu (mana+bu) : işte bu!
macbur, a. mecbur, muztar; mecbur kıl-: mecbur etmek; zorlamak.
macilis, a. meclis, celse.
macüröö, a. gevşek, sölpük, kuvvetsiz.
mada-, sokmak, tıkmak şiddetle ezmek; közün mandadı: nazarını dikti, gözünü dikti.
madal-, şiddetle ve derince sokulmuş, batırılmış olmak.
madanıy, a. medenî, kültürlü; madanıy kuruluş: medeni kuruluş; madanıy köpçülük çumuştarı: medenî ve kütevî hizmetler.
madanıyat, a. medeniyet, kültür; materyal madaniyatı: toprak kültürü, ağriculture.
Dostları ilə paylaş: |