man, can sözünün tekidir; canı-manı kalbadı mec. 1) ödü patladı; 2) aşırı sevindi.
manak, r. rahip.
manap, tar. ağa, bey (kırgız feodal kabilelik üst tabakasının mümessili); cıncırluu manap: ırsî manap; conğ manap yahut ağa manap: yarı manap, büyük manapa tabi olan manap.
manasçı, “manas” destanını söyliyen.
manat, kırmızı çuha.
manattan-, açık kırmızı renge girmek.
mancara = mancıra.
mancır, ancır sözünün tekidir; ancarmancır: çeşitli incir.
mandam ( ârazından biri sidik tutulması olan bir at hastalığı).
mandaş I, bağdaş (bir çeşit oturuş); mandaş kur (yahut ur- yahut urun- yahut tokun-) 1) bağdaş kurmak; 2) mec. kendini serbest, hür hissetmek, sıkılmamak.