|
manğdayça, oba kapısının üst sögesi.
manğdayla-
|
səhifə | 1239/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| manğdayça, oba kapısının üst sögesi.
manğdayla-: manğdaylap cür-: dağ eteği boyunca yürümek.
manğdaylaş-, karşılaşmak: karşı-karşıya gelmek; baatırlar manğdaylaşıp, çeçender tanğdaylaşıp ats.: pehlivanlar alınlariyle, hatipler ise, damaklariyle çarpışıyorlar; teke manğdaylaş: tam biri-birinin karşısında bulunmak.
manğdayluu, alınlı; kenğ manğdayluu: geniş alınlı.
manğgel. 1. kaba saplı otları biçmek için kullanılan bir nevi orak; 2. bir çocuk oyunun adıdır; manğgel uruş: manğgel oynamak.
manğgıl, kırmızımsı.
manğgi. I ebedî.
manğgi II. f. 1. narkotikle sersemlemiş; narkotik tiryakisi; 2. mec. beceriksiz adam, sersemcesine hareket eden.
manğgilen; narkotik ile sersemleşmek.
manğgilik I, ebedîlik.
manğgilik II = manğçılık.
manğıray-, dikkatle ve korkarak bakmak; biz kirip barğanda, manğırayıp karap kalıştı: biz girdiğimizde (bize) şüphe ve korku ile gözlerini diktiler.
Dostları ilə paylaş: |
|
|