mantayuu, işs. mantay-’dan.
mantık-, 1. (hayvan yavruları hakkında), büyümek, kendi başına hareket edebilecek çağa gelmek; küçüktör mantığıp kaldı: enikler artık büyüdüler; 2. patlayıncaya kadar yemek.
mantıktır-, et. mantık-’dan.
mantuu, çin. mantı (buharda pişirilmiş).
mantuuçu, mantıcı, mantı pişiren,
manufaktıra, r. manifatura.
mapı, çin. (destanda) iki tekerlekli çin arabası.
mara I, f. hedef, finish.
mara- II, dikkatle bakmak, şöyle bir bakmak, gizlice bakmak.
maran-, etrafa bakınmak, her yana bakınmak.
marutuba = martaba.
marcan, f. mercan.
marça, çorak yer (tuzlu toprak).
marçağay, kısa boylu ve şişman adam.
marçay-, alçak boylu ve şişman olmak.
mardek, f. (karş. soto) mısır koçanı (tanesiz.)
marı-, zevk almak, tatmin edilmek, keyf çekmek; kımız içip marıyt: kımız içerek zevk alıyor; akça alıp marığanım cok: para aldımsa da ondan zevki aldığım yok (yani istediğim kadar alamadım, yahut istediğim yere sarfedemedim).
Dostları ilə paylaş: |