maşıktıruu, işs. maşıktır-’dan; maşıktıruusun arttıruu: meşkini, melekesini arttırma.
maşıktuu, tecrübeli, meşk etmiş.
maşina, r. makine; tigüü maşinası: dikiş makinesi; kol maşina: el makinesi; but maşinaı: ayak makinesi; maşina kuruuçu zavod: makine imal eden fabrika.
maşinacı, terzi.
maşinala-, dikiş makinesiyle dikmek.
maşinalaştır-, makineleştirmek.
maşinalaştıruu, makineleştirme.
maşinalat-, et. maşinala-’dan.
maşinist, r. makinist.
maşinistka, r. daktilo kadın.
maşinke, (r. «maşinka» ) yazı makinesi.
maşiyne, kon. = maşina.
maşiyneçi, kon. = maşinaçı.
maşke, tüfek avında kullanılan köpek.
maşta- I, temrin yapmak, idman yapmak.
maşta- II, bir kağıt üzerine koz alan kâğıdı almak.
maştaş-, 1. öğrenmek, talim görmek; 2. gizlice anlaşmak, elbirliğiyle hareket etmek.
maştık, çeviklik, beceriklilik.
mat I, at sözünün tekidir; at-matı menen çığıldı: atı-filânı ile düştü.
mat II, a. şatranç oyununda mat olmak, yenilmek.
mata I. a. evde dokulan pamuklu kumaş, mata.
mata- II, 1. bükmek, kıvırmak, iğriltmek; cüktü bir çağına matabıraak tarttı: dengi öyle çekti, ki o, bir tarafa iğrildi; 2. pekitmek; bağlamak; töösün matap taşladı: (dizine takılan ipi boynuna geçirerek) devesini muhkem bağladı; 3. testerenin dişlerini açmak.
Dostları ilə paylaş: |