meltildet-, et. meltilde-`den; meltildete kuy-: ağzına kadar dökmek.
meltire-, parlamak, yıldıramak, güzellikle hayran bırakmak; peri zattav miltireyt folk.: bir peri gibi güzelliğiyle insanı havran ediyor; meltiregen suluu: artistik bir eser gibi güzel.
melüündö-: uçtu zakımdar melüündöp: hava yavaşça harekete geldi (havanın sezilir-sezilmez olan hareketi).
memire I, f. torun, nebire.
memire- II, tam bir sükûnet içinde bulunmak, rahat bir durumda olmak; celsiz köldöy memireyt: telsiz gündeki göl gibi sâkin; memiregen uyku: rahat uyku; memiregen tanıçtık: tam sükûnet; memiregen tam-kıştak: güzel kışlak; memiregen tün; sâkin gece.