mıkaçı = mıkaaçı.
mıkçı = mıçkı.
mıkçıl- = mıçkıl.
mıkçınğda-, tırmanmak, ıkınmak, elinden gelmeyecek işi yapmak teebbüsünde bulunmak.
mıkçınğdat-, et. mıkçanğda-`dan.
mıkçıy-, kamburunu çıkarmak, büzülmek büzülmüş ve boynunu içeriye çekmiş şekilde bulunmak, kısılmak (şişman ve kısa boylu adam hakkında); mıkçıyğan: kısa boylu adam şeklinde olan.
mıkın, yan, fileto.
mıkırakay, küçük ve tıknaz.
mıkıray-, küçük ve tıknaz şekilde bulunmak.
mıkıy I, yahut mıkıy ükü: baykuş (Nyktala).
mıkıy- II, büzülmek, kısılmak; colborostoy catat mıkıyıp folk.: kaplan gibi büzülüp yatıyor.
mıkıyt-, et. mıkıy-`dan.
mıkıyuu, işs. mıkıy-`dan.
mıkpaş, f.k bir şeye çivi tepesi şekli vermek için kullanılan aygıt.
mıkrız, hasis, cimri.
mıkta-, bir nesneyi sağlam ve dayanıklı olmak üzere yapmak; oyunğ mıktan oylo!: iyice ve sağlamca düşün!; mıktap toyup: adamakıllı doyarak; mıktap cep: gereği gibi yiyerek.
mıktı, 1. kuvvetli, sağlam, dayanıklı; 2. mümtaz, ileri gelen; respublikabızdın mıtkı kişileri: Cumhuriyetimizin ileri gelen adamları; ayıldağı mıktıbız: köyümüzün en hatırı sayılır şahsiyeti.
mıktıla-, mıktılap: sağlamca, muhkemce, esaslıca.
Dostları ilə paylaş: |