oçoy-, tümsek şeklinde çıkık durmak (hantal ve kalın nesne hakkında) ; oçoyğon kempir: (yerde oturan) şişman kocakarı.
oçoyt-, et. oçoy-‘dan; oçoytocazası berilsin: cezası adamakıllı verilsin.
oçoytuu, işs. oçoyt-‘dan.
oçoyuu, işs. oçoy-‘dan.
oçurat, r. kon. sıra, nöbet.
odoğoy = odono.
odono, kabaca, nezaketsiz, parlak olmıyan, biçimsiz, bayağı; odono körün-: nâhoş intiba vermek, kaba, hantal gözükmek; odono canğılıştık: kaba yanlışlık, hata.
odonoluk, kabaca olmaklık, hantallık, adîlik.
odurakay, yüz çizgileri kaba olan, kaba; odyrakay taar: kabâ çuhâ.
odyranğda-, 1. hareketlerinde, yüz çizgileri kaba olan adama benzemek; 2. kurulmak, caka satmak.
oduray-, kaba, nâhoş olmak (yüz hakkında) .
ofitser, r. subay, zabit.
oğdorul-, 1. şiddetle ve kudururcasına şahlanmak, yükselmek (dalgalar hakkında) ; 2. hızla ileri yürümek (kuvvetli at hakkında) .
Dostları ilə paylaş: |