oğele, bk. oğo I.
oğo I, gayet, pek; oğo ele cakşı yahut oğele cakşı: gayet iyi; oğo beter yahut oğo beterden yahut oğo tötön : ondan daha kuvvetli; daha fazla (daha iyi, daha kötü) .
oğo II (= ağa II ) : öona.
oğolo, (rad.) = oğele (bk. oğoI. ) .
ohranka, r. siyasi zabıta şubesi.
ok I, onamama, kınam ifade eden bir nidadır; ok, oozunğ sınğır! ; vay, ağzın iğrilesi!
ok II, dingil, mihver.
ok III, ok, mermi; oktoy tüz: ok gibi düz; ok tiyir! : ok değsin! ; çağılğan oğu bk. çağılğan; okko uçup ketiptir: ok isabet ederek vurulmuştur.
ok IV: ok-ele= eğele (bk. oğo I) .
ok V, tahdid ekidir; bir ok: yalnız bir tane, ancak, fakat, bununla beraber; özüm ok: bizzat kendim, yalnız ben kendim.
okçontoy, okkabı, sadak.
okçun, ötede, ötede bulunan, uzak, ırakta bulunan, ayrıca; okçun col: yolun kenarı yan yol; okçun oturdum: ötede, başkalarından ayrı oturdum.
Dostları ilə paylaş: |