|
|
səhifə | 1338/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| ooru, ı ( karş. ılanğ) hastalık ( insanda) ; sarı ooru: sarılık hastalığı; sarı ooru bol- : 1) sarılıkla hastalanmak; 2) mec. aşırı üzülmek; ayaldar oorusu: kadın hastalığı; içki oorular: dahili hastalıklar.
ooru- ıı, (karş. ılanğda -) hastalanmak ( insanlar hakkında) .
ooruk, 1. artçı; çalğındı kalmak çalabı? oorukta çubak kalabı? folk. : kalmuklar öncü olarak gider mi? çubak artçı olarak kalır mı? ; 2. ordu çekirdeği, özeği.
oorukana, k- f:hastahane.
oorukçan, hastalıklı.
ooruksun- , ağrı duymak.
ooruluu, hasta, hissetmek; eti oorunup, eç bir ceri mayıp bolğonu cok: yalnız ağrı geçirdi, başkaca hiçbir türlü sakatlık- filân olmadı.
oorut- , ağrı vermek.
oorutuş- , müş. oorut- ‘tan.
ooruz = nooruz.
oosur- , avm. yellenmek.
oosurak, avm. sık- sık yellenen kimse.
oosurt- , et. oosur- ‘dan.
ooş ı : ooş- kılış: karşılıklı mübadele, karşıklı yardım; ooş- kılış kılıp ookat kıl- : birbirine yardım ederek geçinmek.
ooş- ıı, mübadele etmek; koy ooşup ketpesin: sakın koyunlar karışmasın!
ooşmo, değişen, sebasız.
ooştur- , bir şeyi diğer bir şeyin yerine koymak.
ooşuu, mübadele, değiştirme; tebış ooşuu: ğram. seslerin değişimi( birbirinin yerlerinin tutmaları ) .
Dostları ilə paylaş: |
|
|