oturuktaş-, yerleşip oturmak, yerleşik olmak (göçebeliği terketmek)
oturuktarış-, yerleik olmaya sebep olmak; göçebeden yerleşik yapmak.
oturuktaştıruu, göçebeden yerleşik yapma.
oturuktaşuu, yerleşme (göçebeliği bırakıp, yerleşik olma).
otururtuu, yerleşik, mütemekkin.
oturuu, oturma, yerleşme (göçebelikten vazgeçme).
otuz, otuz.
ovo = aba II.
oy I, 1. fikir, düşünce, meşgale, kaygı; oyuna emine kelse, oşunu kılat: aklına ne eserse, onu yapıyor; oyuma keldi: aklıma geldi; meninğ, oyumça: benim fikrime göre; oydoğuday: düşünüldüğü, arzu edildiği gibi; 2. karar, mahkeme kararı; biydin oyu tar.: =biy= in kararı.
oy II, alçak yer, çukur, kazan şeklindeki vad, hufre.
oy! III, nida: of!, vay!
oy- IV, oymak, kazmak, hakketmek; kaşık oy-: kaşık oymak; beçet oy-: mühür kazmak.
Dostları ilə paylaş: |