oymolot-, et. oymolo-‘dan.
oymul, oymalı, oymalarla kaplanmış; oymul taz uyuz illetinden başında deri izler kalan kimse.
oyno-, 1. oynamak. eğlenmek, rahat durmamak, şaka etmek; at oynop ketti: at kendiiğinden (üzerinde kimse yokken) hızlıca koşup gitti; oynop ayt-: şakadan söylemek; oynop aytsa da, söylese de, düşündüğünü söylüyor; 2. aşk ve alâka münasebetlerinde bulunmak.
oyno, zıplama, şuhluk; oynok sal = oynokto-.
oynokto-, zıplamak, şuhluk etmek; közü oynoktoğon: çapkın gözlü.
oynotot- et. oynokto’dan; köz oynoktot-: 1) göz oynatmak, şen gözlerle bakmak; 2) gözlere neşe vermek; at oynoktot-: atı kızıştırmak.
oynol-, oynanmak; cüz som oynolot: yüz ruble oynanıyor (oyun masasına konuluyor).
Dostları ilə paylaş: |