A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3


payda, a fayda, kazanç, kâr. paydakeç, a-f



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə1394/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   1390   1391   1392   1393   1394   1395   1396   1397   ...   1828
payda, a fayda, kazanç, kâr.

paydakeç, a-f. haris, yalnız menfa atını düşünen.

paydalan-, faydalanmak, istifade etmek..

paydalanıl-, faydalanılmak, istifade edilmek.

paydalanıluu, işs. paydalanıl’-dan.

paydalanılış- müs. paydalanıl’-dan.

paydalant-, faydalandırmak, istifade ettirmek.

paydalanuu, faydalanma, istifade etme.

paydaluu, faydalı.

paydaluuluk, faydalılık.

payema ═ poema.

payezie = poeziye.

payseki ═ payçeki.

payton = faeton.

pazetsiya ═ pozetsiya.

peç, f. hareke (sesli harfli eksik olan arap yazısında bazı harflerin ne türlü okunacağını gösteren satırüstü ve satır altı işaretler; M.).

pedagog, r. terbiyeci.

pedagogiya, r. pedagoji, terbiye ilmi.

pedagogika, r. terbiye usulü.

peese ═ pyesa.

pende ═ bende.

penğeş, kenğeş I. sözünün tekidir.

pensiya, r. tekaüt maaşı.

pensioner, takaüt maaşı alan.

perevod, r. terceme.

perevodçik, r. ütercim, tercüman.

peri. r. 1. peri; peri- zat: periden doğan; peri-zattay kız: peri gibi güzel kız; peri urğanday tenğselet yahut peri tiygendey tenğselet: (kadınlar hakkında) bir peri gibi süzülerek ve ve kırıtarak yürüyor; 2. şerir, cinnî varlık; dööperi: şerir ruhlar.

perkon ═ berkon.

perme ═ ferma.

perne I, timsal, imaj; perne söz: timsalî tabir.

perne II ═ berene.

perspektiv, r. perspectiv.

pesir ═ besir.

peyil ═ beyil.

peyilden-: aram peyilden-, bk. aram.

peyildik: aram peyildik, bk aram.

pezelin kon. ═ vazilen.

pılan, kon. ═ plan.

pıraksıya, kon. ═ fraktsiya.

pırğıram kon. ═ programma.

pıront, pront kon. ═ front.

pırpıra ═ bırpıra-.

pış ═ bış I.

pışkırık ═ bışkırık.

pıy, çıy sözünün tekidir.

pıyadal ═ feodal.

pıyankeç, r. f. ayyaş.

pıyankeçtik, ayyaşlık.

pıyba, (r. “pıvo”) bira.

pibiral, kon. ═ fevral.

pikir ═ bikir.

pikirdeş ═ bikirdeş I.

pilenke, r. “plenka”: film (fotoğrafta).

pilenom kon. ═ plenum.

pilimot, kon. pulemyot.

pilita, r. dökme mutfak ocağı.

pioner, r. pionier.

pir, f. dn. 1. ruhanî mürşit; bir tarikatın yahut onun bir dalının şeyhi; 2. aziz.

piramida, r. piramit.

pirigobar, prigöbör, r. kon. hüküm (cemiyetin çıkardığı karar).

pirkes = birkez.

piroksilin, r. piroksilin.

pirökörör, kon. = prokuror.

pitir, a. fitre (bu manayla daha ziyade pitir-sadağa).

piyadal, kon. = feodal.

piyaz, f. soğan.

piyazi, f. deve yününden evde dokunan dokuma.

piyba = pıyba.

piyener = pioner.

plakat, r. lâvha.

pilan, r. pilân: pılandan tuş: pilân dışı.

planda-, plşn düzmek, plânlamak.

plandoo, plân düzme, plânlama.

plandooçu, plân düzen, plânlayan; plandooçuu orundar: plân düzmekle mesgul olan daireler.

planduu, plânlı; planduu irette: bir plân üsülünde.

planduuluk, plânlılık.

platforma,. r. platform, program, umde, esaslar.

plenum. r. umumî heyet toplantısı, plenom.

plüs, r. zait.

poçta, r. posta, postane; kıdırma poçta: seferlerinde halka şeklınde bir yolu takibeden posta.

poçtaçı, 1. posta dağıtan, müvezzi; 2. es. istasyon müdürü.

poçto ═ poçta.

poema, manzume, poêm.

poeziya, r. şiir, nazım.

pohod, r. sefer, askeri sefer, yürüyüş.

poldomoçun, poldomoçu, poldomoçunu, r. tam salâhiyetli murahhas. ve kil.

poliskey ═ pölüskö.

politbyure, r. (bu, rusça politiçeskoye büro sözünün kısaltılmış şeklidir, ki bu da “siyasi büro” demektir).

politehnikeleştir-, politieknikleştirmek.

politehnikeleştirüü, politeknikleştirme;; mektepterdi politehnikeleştirüü: mektepleri politeknikleştirme.

politehnizm, r. politekniklik.

politotdel, r. (rusça “politiçeşkiy otdel” sözünün kısaltılmış şeklidir, ki siyasi şube demektir; M.).

politsiya, r. polis dairesi, polis teşkilâtı, zabıta.

polk, r. alay (askeri terim).

polobay: polobay-çolobayınğdı koy: işin içinden sıyrılmaya çalışma, kırın-mırın etme, insanın başına ağırtma.

pomeşçik r. geniş arazi sahibi.

pondu ═ fondu.

pop ═ bop I.

popolonğ, r. “popolam” 1. boyuna yarılmış olan kalasın yarısı; 2. içinden çıkılmaz durum, karma karış oloan iş.

proportsiya, r. nisbet tenessup; esep proportsiyasi: mat. aretmetik orantısı (tenasıbi edediye); proportsiya çonğduğu: tenasübî bölünme.

protokol, r. mazbata, protokol.

protsent, r. faiz, yüzdelik.

proze, r. nesir.

publitsist, r. (publiciste) cemiyet işlerine dair yazılar yazan muharrir.

pul. f. 1. para; çay pul es. 1) bahşiş; 2) simsar ücreti; 2. (cenubî kırgızlıkta) yarim kapik para; eki pul: bir kapik; segiz pul: dört kapik.

pulakat kon ═ plakat.

pulan kon. ═ plân.

pulemyot, mitralyoz, makineli tüfek.

pulemyotçu, mitralyozcu

punk, r. nokta, madde, toplama mahalli.

purğuram, kon. ═ programma.

pustak, (r. “pustiak”) ehemmiyetsiz, dağersiz şey.

pustan, palan sözünün tekidir.

püçülük ═ büçülük.

pülöö, tülöö sözünün tekidir.

pülüs kon. ═ plüs.

pünküt kon. ═ punkt.

püpök, (rad.) boncuk, atların boynuna takılan süs.

pürön, ürön sözünün tekidir.

pyesa, r. piyes.

R

raakat ═ ırakat.

rabfak, r. (rusça “raboçiy fakultet” sözünün kısaltılmış şeklidir, ki “amele fakültesi” demektir; M.)

radikal, r. radikal (köklük, köke mensup).

radikalizm, r. radikalizm (siyasette radikallerin sistemi; M.).

radio, r. radyo; radio stansiya: radyo merkezi; radio tüyünü: radyo düğümü, kavuşağı; radio utkuruu: radyo neşriyatı.

radius, r. nısıf kutur: yarıçap.

rakat ═ ırakat.

raket, (r. “raketa” ) hava fişeği.

rakım ═ ırayım.

rakımsız ═ ırayımsız.

ramazan ═ ıramazan; ca ramazan caramazan.

ramke, r. çerçeve; pervaz.

ramkele-, çerçevelemek; pervazla çevirmek.

rapırt ═ raport.

rapız, (r. “reps”) bir nevi kumaş.

raport, r. rapor.

rasim ═ ırasım.

raspisaniye, r. tarife.

raspiske, (r. “raspiska”) imzalı makpuz.

ratsionaldaştır-, rasyonalize etmek.

ratsionaldaştıruu, rasyonalize etme.

ratsiyonalizm, r. rasyonalizm.

rayatkom, r. bölge icra komitesi.

raykom, r. (rusça “rayonnıy komitet” sözünün kısaltılmış şekli olup. “partinin bölge komitesi” manasında kulllanılmaktadır.

rayon, r. bölge.

rayondaştur-, bölgeleştirmek. Bölgelere ayırmak.

rayondaşturuu, bölgeleştirme, bölgelere ayırma.

rayonduk, bölgelik: bölgeye taalluku olan; rayonduk atkaruu komiteti: bölge icra komitesi.

rayzo, r. (rusça “rayonnıy zemelniy otdel” sözünün kısaltımış şeklidir , ki “bölge toprak işleri şubesi” demektir; M.).

razinke ═ rezinke.

razryad, razret, (r. “razriad”) sınıf, tabaka, makule, kategori.

razvedka, r. keşif (askeri terim).

recisor ═ rejissyor.

reç,, r. nutuk, söylev.

redaktor, r. tahrir müdürü, baş muharrir; cooptuu redaktor: mes’ul tahrir müdürü.

redaktsiya, r. redasyon.

redaktisiyalık, redaksiyonluk; redaktsiyalık komissiya: redaksiyon komisyonu, tahrir komisyonu.

reduktsiya, r. réduction (kimya terimi).

reforma, r. islahat.

registratsiya, r. kayıt kaydetme.

reglament, r. nizamname.

rejissyor, rejisor.

reket a. dn. rekât.

rekord, rekor.

rekordduk, rekorluk; rekordduk tüşüm: rekorluk mahsul.

relse, (. “relsi”) ray (demiryolunda).

remont, r. tamirat.

remnttol-, tamir edilmek.

remnottol-, tamir edilmek.

repköm ken. ═ revkom

raportyor, r. muhabir rapörtör.

respublika, r. cumhuriyet.

respublikaçı, cumhuriyetçi.

respublikalık: cumhuriyete mensûp; respublikalık uyumdur; cumhuriyet teşkilâtları.

restoran, r. lokanta, kazino, restaurant.

ret ═ iret.

rettöö ═ irettöö.

revkom, r. (rusça “revolütsiyonnıy komitet” sözünün kısaltılmış şeklidir ki “inkilap komitesi” demketir; M.).

revolyutsiya, r. inkilap, ıhtilâl.

revolyutsiyaçı, inkilâpçı.

revolyutsiyaçıl, inkilap taraftarı inkilâba mensûp.

rezerv, r. ihtiyat.

rezindent, (r. “rezinka”) lâstik.

rezolyutsiya, r. karar derkenar.

rıçag, r. manivelâ.

rifma, r. kafiye.

rıpormo ═ reforma.

rodina, r. vatan.

rol, r. rol; rol oyno: rol oynamak.

roman, r. roman.

romançı ═ romanist.

romantizm, r. romantizma.

rombu, r. main.

rota, r. bölük (askeri terim).

ruksat ═ urutsat.

rul, r. dümen.

S

saa I. bk. sen I.

saa- II, sağmak; kayınğ saa bk. kayınğ.

saada ═ zaada I, II.

saadak, 1. sadak, okluk; çılbırı koldo on tolup, saadağında ok bulup: folk. dizgini eline on kere sarılmış, sadağında okları var; buurçaktınğ saadağı: nohudun kalbuğu; 2. bütün takımiyle birlikte yay.

saadır-, sağdırmak: sağamya zorlamak yahut bırakmak; koy saadırıp tursam: koyunu (tutarak) sağmaya yardım ettiğimde.

saak, söök sözünün tekidir.

saal I, a. azıcık, bir parçacık, minnacık; saal toktoy tur: azıcık bekle, dur; saal-paal: azıcık, azkala; alı saal: fakir; ihtiyaç içinde olan.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1390   1391   1392   1393   1394   1395   1396   1397   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin