saal- II, pas. Saa- II’den.
saalık-, gevşek, ağır hareket etmek, yürüyüşü ağırlaştırmak, oyalanmak (gecikmek), geç kalmak.
saalıktır-, bekletmek, beklemekle üzmek; saalıktırıp oturğuzup koyuptur: uzun oturmaya ve beklemeye mecbur etti; bekletmekle üzdü, sıktı.
saalıt,- 1. bekletmekle üzmek, sıkmak; 2. yormak , gevşetmek, bitkin bir hale komak; 3. perişan etmek.
saam, 1. sağma, sağım; bee saamı: kısrağı iki sağım arasında geçen zaman ( 1-1 ½ saat): beeni eki saamına deyre: 2-3 saat kadar; 2. defa; kere (başlıca, kâğıt oynarken); bol kartanğdı. Eski saam oynop ciberli: çabuk iskambil kâğıdı verin. Ki bir iki parti oynayalım.
Dostları ilə paylaş: |