sansız, sayısız.
sansızdık, sayılsızlık.
sap I. sap; baltanın sabı: balta sapı.
sap II a. 1. sıra, sakol (askerî); sap tart-: sıraya dizilmek; 2. ═ sabak I, 2.
sapaa ═ sapat; sanı bar, sapaası cok ats. kemmiyeti var, keyfiyeti yok.
sapalak, çok tüylü; sapalak kuyruk: çok tüylü kuyruk.
sapar, a. yolculuk, seyahat, sefer; sapart tart- yahut sapar çek-: yola, seyahata çıkmak; kelbes sapar tart- mec. “dönülmez yolculuğa çıkmak” (ölmek).
sapat, a. sıfat, keyfiyet, iyi vasıf.
sapattan-, avsafça iyileşmek
sapattandır evsafla iyillştirmek.
sapattandıruu, işs. sapattandır-‘dan.
sapattuu, iyi evsaflı; sapattuu kurç: iyi evsaflı çelik.
sapattuuluk, iyi evsaflılık; iyi neviden olmaklık; coğuru sapattuuluk: iyi nviden olmaklık.
sapkoz. kon. ═ sovhoz.
sapsalğa. 1. hayvan iğdiş edilirken kullanılan tahta kıskaç; 2. çiy (bk. çiy I) saplarında yapılan kıskaçtır, ki çocukları sünnet ederkan kullanılır.
sapsay- ═ apsay.
sapsım, r. kon (“sovsem”) büsbütün, tamamiyle.
sapsıy-, büyük ve karışmış olmak (sakal hakkında).
sapsıyt, et. sapsıy-‘dan.
sapta- I, arzu etmek; talep ve iddiada bulunmak.
Dostları ilə paylaş: |