aydatuu , işs . aydat – tan ; koy aydatuu es . : sürü halindeki koyun ticareti .
aydaykel , es . işini bırakıp dolaşan .
aydaykeldik , es . işini bırakıp dolaşma .
aydınğ , 1 . ay ışığı ; ay ışığıyle aydınlanmış yer ; aydınğga salıp kırman sapırdım : ay ışığında harman savurdun ; 2 . şa ‘ şaa , azamet ; aydınğnan ay korkot , külpönğünön kün korkot folk . : şa ‘ şaasından güneş korkuyor , parıltısından ay korkuyor .
aydınğduu , şa ‘ şaalı , azametli , şevketli .
aydoo , 1 . koğma ; vatan dışına çıkarma ; turmuştun aydoosu menen : hayat şartlarının zoru altında ; 2 . koğalama ; 3 . mal aydoo : hayvanları otlağa çıkarma , hayvanları sürme ; 4 . toprak sürme .
aye , taacüp haykırması ; şeytandın cürögö aye ! : ne cesur be , şeytan !