|
söl, 1. yaralardan çıkan irin; plazma; 2. kad
|
səhifə | 1490/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| söl, 1. yaralardan çıkan irin; plazma; 2. kad. kan.
sölböt, manzara, şekil.
sölbürö-, çelimsiz, yoluk, nahif olmak.
söldöy-, biçimsiz olmak (arık ve uzun boylu adam hakkında).
söldöyt-, et. söldöy-‘ den.
sölköbay, r. 1, bir ruble ve elli kapil kıymetinde olan gümüş para; 2. bu gibi paralardan yapılan kadı ziyneti.
sölököt, şekil, dış görünüş; sölökötünö karasam, Manaska okşoş emessinğ folk. görünüşçe sen Manas’ a benzemiyorsun; attaş sölököt mat. adaş şekiiller; dene sölököt mat. cismanî şekil; calpak sölököt mat. yassı şekil; san sölökötü mat. adedî şekil.
sölököttön-, kurulmak, nazlanmak, kırıtmak; attan tüşür dep, sölököttönüp turbadı: nazlanmadı ve attan indirsinler diye bekleyip durmadı.
sölpönğdö-, atı yeldirerek gelmek (kötü giyinmiş ve ata binmiş adam hakkında).
Dostları ilə paylaş: |
|
|