səhifə 1517/1828 tarix 03.01.2022 ölçüsü 6,96 Mb. #48112
şaktı = şahta.
şaktor = şahtyor.
şal I, f. 1. felç,mefluç; 2. aciz; gevşek; 3. erkeklik gücü olmayan , impotent.
şal II: şal tögün: saf yalan , tam bir masal ; köl şal tüşüp (yahut bolup) terdedi: kan-ter içinde kaldı.
şala I, bitkin; aylınğ ala bolso , eki atınğ şala ats.: köyünde kavga, niza olursa iki atın kuvvetten düşer ; şala kulak: kulakları sallanan (at).
şala- II, bir işi çabuk , özenle ve verimli bir tarzda yapmak.
şalaakı = şalakı
şalak = şalakı.
şalakı, sünepe, pasaklı, avare.
şalakılık avarelik, pasaklılık.
şalakta -, 1. hızlıca ve canlıca koşmak; 2. boşta gezmek.
şalaktık = şalakılık.
şalanğ, 1. (öküz eğerinde) kuskun; 2. paldım; 3.mec. mıymıntı.
şalanğda-, (öküze) kuskun geçirmek.
şalanğtay, burunun iki deliği arasındaki ince kemik (vomer).
şalay-, takattan düşerek sallanmak (mes. kırılmış aza hakkında); eki köz ketti alayıp, eki but ketti şalayıp folk. gözler karardı, bacaklar takattan düşüp sallanıyor.
şalbaa, bataklı çayır; otun yüksek ve sık bittiği rutubetli mahal.
şalbırt: ala şalbırt: yer yer karın erimesinden hasıl olan açıklık; ala şalbırt : yer yer karın erimesinden hasıl olan açıkların peydah olduğu mevsim , ilkbaharın başlangıcı.
Dostları ilə paylaş: