|
şırbık, cılız, sıska.
şırbınğda-
|
səhifə | 1542/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| şırbık, cılız, sıska.
şırbınğda-, hareketlerile kuru, zayıf adamı andırmak.
şırbıy-, kuru ve arık bir görünüşte bulunmak.
şırda-, bir kenarı diğer bir kenarla birleştirerek nakış yapmak.
şırdak, “tekimat” denilen ve nakışlarla bezenmiş olan keçe.
şıdamal = şırdak.
şırğalanğ, buzla karıştırılan mayi (bu mayiin kendisi de donmaya başladığı zaman); şırğalanğ suu: buzlu su.
şırğıy, budaksız, ince ve taze çam; ince, uzun ve kuru küknar.
şırı-, teyellemek, katlayıp dikmek.
şırık = şırğıy.
şırıkta- I, şakırdamak.
şırıkta- II 1.tütsülemek (sahte tabib tedavi usüllerinden),: 2. mec. burnunu kırmak, kibirini gidermek.
şırıl-, pas.şırı-‘dan.
şırılda, çatırdamak, hışırdamak, şarıldamak.
şırıldanğ at çobanlarının şarkısı.
şırp: şırp etken can cok cok: hiçbir hayat eseri yok; şırp etken tobuş cok: tam bir sükûn, çıt yok.
Dostları ilə paylaş: |
|
|