tabarak = tabarik.
tabarduu, kon. = tovarduu.
tabarduuluk, kon. — tovarduuluk.
tabarış r. kon. arkadaş, «yoldaş».
tabarik, a. mukaddes, mübarek, u-ğurlu; taalayluu taksir kedeykan, tabarik sizdin kebinğiz folk.: mesut kedeykan, söylediniz sözünüz mükemmeldir.
tabarsık, sidik kovuğu.
tabel, cetvel.
tabii-, bulunmak; tabılğan akıl: gayet makul,
tabılğa, 1. herhangi bir ele geçirilen şey (hediye kazanç, ganimet ve başkaları) 2. dostları yahut akrabaları ziyaret sırasında alman armağan; 3. bukunan şey. bulungu.
tabılği. Lâtince adı spiraea olan bir
ağaç.
tabıluu, işs. tabıl-'dan.
tabın., tapmak; tapınmak.
tabınuu, tapma, tapınma.
tabip, a. tabip,. mutatabbip.
tabış I = dabış; tabış-tubuş bk. tu-
buş; bir taibiştân: bir ağızdan.
tabış II, 1. buluş; tabış atooç grajn.
akkuzatif; 2. kazanç.
tabış-III. 1. hep beraber bulmak; 2.hep birlikte kazanmak; 3. anlaşmak, barışmak
tabışker k-f. iyi kazanan (tedarik etmesini, kazanmasını bilen)
tabışmak, bilmece.
tabışmaktuu, bilmecelik, muamma; tabışmaktuu sır: bir muamma olan sır.
Dostları ilə paylaş: |