tabuucu, 1. bulucu;; oylop tabuuçu: ihtira eden, icat eden; 2. çalışıp kazanan
taca-, (karş. cada-) nefret hissetmek; ay tıp oturup, tacadım: söylemekten bıktım.
tacaal. a. 1. deccâl; tacaal çığar mezgidi: 1) tacaal'ın çıktığı zaman; 2) mec. halkın başına gelen "felâket ve musibet günleri; 3. korkunç şey, gaddar..
tacaaldık, gaddarlık.
tacat-, et. taca-'dan.
tacı, f. 1. taç, çelenk; 2. ibik
tacıdar. f. taç giymiş; başına iklil komjuş olan.
tacırıyba, a-.-tatbikat, tecrübe.
tacırıybala., tecrübe etmek, tatbikatını yapmak
tacrıybaluu, tecrübeli.
tacırıypa = tacırıyba.
taciriyba = tacırıyba
tacoor (Rad), rakı saklamak için kullanılan deri tulum.
tağa. dayı.
tağdır, a. takdir, kader, kısmt alın yazısı; teskerl tağdır; ters takdir; tağdırı bir uuç boldu: içinden çıkılmaz bir duruma düştü, helak yakasına geldi.
Dostları ilə paylaş: |