tanğ II, 1. taaccüp, hayret; tanğ kal -yahut anğ tanğ kal-: hayret etmek taaccüp etmek, şaşa kalmak; tanğ kauluuçu iş: şaşılacak iş; tanğ kaldır-: hayerti mucip olmak, hayrete düşürmek; tanğ- tamaşa bk. tamaşa 1; 2. bilmiyorum, kim bilsin (sualin cevabıdır); al kelet beken?. tanğ!: gelecek mi, acaba? -kim bilir!
tanğ III, kuyruk altındaki beyaz leke, benek (bazı hayvanlarda bulunur) ; bököndün tanğınday, bk. bökön.
tanğ IV: tanğ bolğon söz: hayide (çiğnenmiş, bayağı, harcıalem) olmuş söz veya tabir; tanğ bolğon kız: evde kalan kız; tanğı çıkkan ötuk: örslenmiş çizme.