|
|
səhifə | 1590/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| tanğ- V, bağlamak.
tanğat = tanğ at (bk. tang I).
tanğattır- = tanğ attır (bk. tanğ I).
tanda, yahut tanğda künü: yarın.
tanğdan-, taaccüp etmek, hayret etmek şaşa kalmak.
tanğdandır-, taaccübü mucip olmak, hayrete düşürmek; birdi kurbant-ti; birdi tanğdandırdı: (bu) birisini sevindirdi, birisini de hayrete düşürdü.
tanğdanış., muş. tanğdan-'dan.
tanğdanuu, taaccüp, hayret.
tanğday 1. (daha doğrusu üstünğkü tanğday) damak; 2. (daha doğrusu: astmğkı tanğday) dilaltı sülük-çügü ile birlikte dilaltı; kaz tanğday: 1) civan perçemi: achillea millefolium; 2) birçeşit mimarî tezyiinatın adı.
tanğdayla-, (Rad.) söylemek, demek.
tanğdaylaş-, 1. mütenazır (syımimet-rique) ve güzel olmak (mimarî tezyinat hakkında); tanğday laçkan sayma: güzel işleme (nakış); 2. uyuşmak, mutabık kalmak, konuşmak (ör. bk. manğdaylaş); 3. db. hanekileşmek , damaklılaşmak (sesler hakkında).
Dostları ilə paylaş: |
|
|