tap- VIII (girundifi taap'tır), 1. bulmak, ele geçirmek; taap ay t-: akıllıca ve ciddî söylemek; bir ayda kanca tabat?: ayda ne kadar kazanıyor?; tapkan taşığanıbız: bütün kazancımız; tapkan mal: kazanlan mülk; içimen tap kişi bk. iç I; teşik tap;: deliği bul; (kazanın deliğini su sızdıran yerini bul da, onu tıka; kazanda su sızdığında, onu su ile doldururlar ve içine bir parça kavut atarlar: akan su kavutu deliğe çeker, ve delik te bu suretle kapanır); 2. bala tap: çocuk doğurmak; uul taptı: oğlan doğurdu; 3. (bilmeceyi) halletmek.
tapa, ta hecesiyle başlıyan sözlere taviye için katılır;; tapa tal = ta-patal; tapa tak = tapatak; tapa takta = tapatakta.
tapan I= taman; töö tapan: baharın ilk günlerinde açan bir beyaz çiçek; üç tapan: çocukların bir çeşit aşık oyununun adıdır.