tapkıç, 1. hazırcevap, çaresâz; 2. atik ve aramalarda usta.
tapkıççıldık, hazırcevaplık, çare-sâzlık.
tappat, a. dn. Kur'anın III (yüz onbi-rin) ci faslının (sûresinin) birinci kelimesidir, (ki bu sûreyi geçerken talebe hocaya bir tabak et getirirdi) .
tapsır, a. dn. Kur'an tefsiri.
tapsız, sınıfsız; tapsiz koom: sınıfsız topluluk, cemiyet.
tapsızdık, sınıfsızlık.
tapsır- teslimi etmek, tevdi eylemek. elden ele vermek.
tapşırık emir, buyruk.
tapşırıl-, teslim edilmek, tevdi olunmak, devrolunmak.
tapşmluu, işs. tapşırıl-'dan.
tapşırma, teslim, vazife; katuu tapşırma: vazife; tapşırma ber-: vazife yüklemek.
tapşıruu, 1. teslim, tevdi, vazife verme; 2. elden ele teslim, devretme; et teslim etme.
tapşıruu: et teslim etme.
Dostları ilə paylaş: |