|
|
səhifə | 1616/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| tayake = tay ake (bk. tay I).
tayakta- , dayakla dövmek, pataklamak.
tayaktat- , et, tayakta-’ dan.
tayaktoo, işs. tayakta-’ dan.
tayan- , daynamak; tayaktarın tayanıp: değneklerine (asalarına) dayanarak; too tayan- yahut töş tayan- : dağa çıkmak; too tayanıp kaç- : dağlara kaçmak; dağların arkasına saklanarak kaçmak; böyrök tayan- , bk. böyrök; toboğo tayan- bk. tobo.
tayanç, dayanç, istinat.
tayandır- , dayandırmak.
tayanış- , müş. tayan-’ dan.
tayant- , et. tayan-’ dan; töş tayant- yahut too tayant- : dağa çıkmaya zorlamak; maldı töş tayanıp cay! : hayvanları otlatmak için bir parça yukarılara çıkar! ; böyrök tayant- bk. böyrök; toboğo tayant- bk. tobo.
tayanuu, dayanma.
tayda, tamtık sözünün tekidir.
taydır, et. tay- IV’ ten.
taydırmak, çükö (bk.) oyununun adıdır.
tayene = tay ene (bk. tay I).
tayğak, ayak kaydıran; taygak col. ayak kaydıran yol.
tayğalan- , kaymak, ayak kaymak.
tayğalant- et. tayğalan-’ dan.
tayğalanuuu, kayma, kayış.
tayğan, tazı.
tayğıl- , kaymak, ayak kaymak; taktasınan (yahut tağınan yahut takınan) tayğılı mec. : hâkimiyetten mahrum oldu.
tayğılt- , et. tayğıl- ’ dan; köz tayğılt- : parlaklıgiyle gözü kamaştırmak; sın tayğılt- : herhangi bir tenkidi kaldırmak (ona dayanmak) .
Dostları ilə paylaş: |
|
|