tayla- : tay tayla = taytayla.
taylak. iki yaşına girmiş olan puduk (deve yavrusu) .
taylaş- : tenğ taylaş- : kendini daha kötü saymayıp, ötekisini öne geçirmemek.
tayma. hep kayan. sebatsız; koldon tayma: elden kayan.
tayman- , kuşkulanmak, korkmak, mütereddit olmak; taymanbastan çekinmeden.
taymaş- . 1. direnmek; 2. güreşmek, mücadele etmek, boy ölçüşmek, olanca kuvvetini sarfetmek; tenğ taymaştı: kuvvetçe denk oldukları anlaşıldı, güreşte birbirinden aşağı kalmadılar.
taymaşuu, 1. direngelik, israr; 2. kuvvetleri germe, gayret etme.
tayoo, destek; mağa tayoo otur! : bana yakın otur!
taypa I, muslin; taypa cooluk: muslin başörtüsü.
taypa II, geniş, yaygın.
taypa III, a. soy, kabile, taife.
taypak = taypanğ.
taypala- , bilmemezlikten gelmek, numara yapmak.
taypalat- , doğruca dememek, dürüst cevap vermemek, kaçamak yola sapmak, savsaklamak.
Dostları ilə paylaş: |