tekirenğdetüü, işs. teirenğdet- ’ ten.
tekirenğdöö, dörtnala. sekerek koşma.
tekis = teket.
tekke, boşuna, beyhude; tekke ket- : boşuna gitmek. helâk olmak: kur tekke: büsbütün boşuna. büsbütün faydasız yere; tekke bersenğ, albaym: bedava versen dahi almıyacağım.
temkat, f. : tekmat kur: tokalı kuşak. kemer.
teknik = tehnik.
teknike = tehnika.
teknikelik = tehnikalık.
tekniköm = tehnikum.
teköör, 1. (horoz) mahmızı: 2. (yırtıcı kuşlarda) art tırnak: 3. pençeleme.
teköörlöş- , 1. biri birini mahmızlarla vurmak ( horozlar hakkında ) ; 2. mec. tutuşma, dövüşmek.
teköörlöşüü, işs. teköörlöş- ’ ten.
teksiz, 1. soysuz; 2. es. adî, tanınmamış aileden neşet eden: kara halktan çıkmış olan.
tekst, r. metin.
tekşer- , 1. tetkik etmek (davayi) , tahkikat yapmak teftiş etmek; 2. tetkik etmek, araştırmak.
tekşeril- , 1. görülmek, teftiş edilmek (iş hakkında) ; 2. tetkik edilmek, araştırılmak.
tekşerilüü işs. tekşeril-’ den.
tekşert- , et. tekşer-’ den.
tekşerüü, 1. görme (işi) , tetkik, etme tahkikat yapma, teftiş etme, yoklama; tekşerüü komissiyası: teftiş komisyonu; partiye dokumenttrin tekşerüü: Parti vesikalarını yoklama; 2. tetkik.
Dostları ilə paylaş: |