A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə1643/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   1639   1640   1641   1642   1643   1644   1645   1646   ...   1828
tığızdık, 1. sıklık, darlık; 2. müstaceliyat.

tığuu, tıkma, sokma, tıkama.

tık I : tık ele turup kaldı: şıp diye duruverdi; tık tık etken = tıkıldağan (bk. tıkılda-) ; tık-tık cötöl- : kesik kesik öksürmek.

tık II . tıkmak, tıkamak, sokmak.

tıkan, derli toplu, çevik.

tıkandık derli topluluk, dikkat. meharet.

tıkçığıy, bünyesi kuvvetli olan tıknaz.

tıkçınğda- , hareketlerinde tıknaza benzemek.

tıkçınğdat- , zorla tıkmak.

tıkçıy- , küçük, şişmanca, sık. tıknaz olmak (insan hakkında) .

tıkılda- , kesik kesik ve sık sık takırtı yapmak; tıkıldap cötölüp atat: kesik kesik ve sık sık öksürüyor; tıkıldağan: aceleci.

tıkıldat- , et. tıkılda-’ dan; eşikti tıkıldattı: kapıyı vurdu ( sık sık ve kesik kesik) .

tıkır, 1. kıtırtı, kıtırdama; 2. olağanüstü, müstacel; tıkır buyruk: müstacel emir; tıkır cumuş: müstacel iş.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1639   1640   1641   1642   1643   1644   1645   1646   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin