tıyala. r. kon. ( «dyelo» ) iş; emine tıyalanğ bar yahut tıyalanğ emine? : sana ne?
tıyanak, fezleke, sonuç, netice; ayıptoo tıyanağı: ithamname; sözünün tıyanağı cok: sözünün rabıtası yok; şöyleki ondan bir netice çıkarmak kabil değil.
tıyanaktuu, tahkik edilmiş, sağlam (güvenilebilen) ; tıyanaktuu kabar: güvenilebilen, tahkik edilmiş olan haber; tıyanaktuu türdö: kat’ î şekilde.
tıydır- , et. tıy-’ dan.
tıyıl- , menedilmek; coopsuzduk tyılsın: mes’ uliyetsizliğe son vermeli; içi tıyıldı: iç sürmesi (ameli) durdu.
tıyılış, imtina (kendi kendine menetme) , kendini zaptetme; camandıktan tıyılış: fenalıktan, kötü hareketlerden imtina.