|
|
səhifə | 1656/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| tıyılt- , et. tıyıl-’ dan.
tıyılıuu, işs. tıyıl-’ dan.
tıyın I, yahut tıyın çıçkan: sıncap.
tıyın II, kopik (para: rublenin yüzde biri) , cez tıyın (yahut düzce tıyın) : bakır para, bakır sikke; tıyın tıpır: para pul; sokur tyında da keregi cok: «kör paraya bile lüzumu yok» : on paraya bile almam; tıyın çöp: bot. çayır yoncası.
tıyındık, kapiklik; eki tıyındık: iki kapiklik.
tıykı, ıykı sözünün tekidir.
tıyl = tıl.
tıypıl: tıp tıypıl talap ketti: soyup soğana çevirdi.
tıytakta- , inat etmek, direnmek, müşkülât çıkarmak.
tıytanğda- = tırtanğda- .
tıytay- = tırtay- .
tıytık. kuvvet: tıytığım kurudu yahut tıytığım tügöndü: büsbütün kuvvetten düştüm; tıytığı kalğan cok: hiçbir şey (damlası, parçası bile) kalmadı.
tıytıy- , alınmak, mugber olmak.
tıyuu. menetme. yasak; tıyuusal- menetmek, hükmünü kaldırmak.
tız, tız et- : yakmak sancımak (diyelim şiddetli ağrıdan, bir hamızî maddeden ve s. ) ; sol közüm tız ete tüştü: sol gözüm hafifçe sancı yaptı.
Dostları ilə paylaş: |
|
|