|
tirilik. hayat, dirim; tiriliktin küçü birlikte ats
|
səhifə | 1666/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| tirilik. hayat, dirim; tiriliktin küçü birlikte ats.: hayatın kuvveti birliktedir.
tirilt-. et. tiril-‘den.
tirilüü dirilme; öldükten sonra yeniden hayat bulma.
tirke-, 1. takmak; 2. tescil etmek, kaydetmek; kinegene tirke- yahut depterge tirke-: kitaba. deftere. kayıt defterine kaydetmek.
tirkel-, pas. tirke-‘den.
tirket-, et. tirke-‘den.
tirkire- = dirkire.
tirköö, 1. takma; 2. tescil. kayıt.
tirmey-, dikkatla bakmak; tirmeyip ele uktaybay otura beret: gözünü dört açarak bakıyor ve uyumuyor.
tiröö1. dayama; 2. (arabada) arka çatal, kırlangıç ağaçları.
tirööç destek.
tirsek. 1. Ruptura tendinis Achilis; 2. (gözde) arpacık.
tirsiy- = tırsıy.
tirüü, diri (karş. tiri)
tirüüçülük = tiriçilik.
tirüülöttür-, diri-diriye yemek.
tirüülöy, diri-diriye. diri halde; tirüülöy kömülgön: diri-diriye gömülmüş.
tirüülük, hayat, dirim.
tis! geri baş! (ata bağırıştır).
tiser-, geriye basmak (at hakkında); ürkünçök attay tiserip: ürkek at gibi geri basarak.
tisirey- = tırsıy-
tiskiç= tizgiç.
tiş. diş; kaşka tiş yahut manğday tiş: ön dişler (incisivas); kan tiş: hunhar: tişin eti: diş etleri; tişi batbayt: dişi batmıyor ( gücü yetmiyor); tişi çıktı: dişleri çıktı; tişi çıkan balağa çaynap bergen aş bolboyt ats. dişi çıkmış çocuğa çiğ- neyip verilen yiyecek gıda olamaz; nat tiş: kesme kerpeteni.
tişe-. süt dişlerini dökmek; at tişedi: (genç) at dişlerini döktü
tişte-, 1. ısırmak, dişlemek; barma tişt:1) parmak ısırmak; 2) mec.: pışma olmak, nedamet göstermek; istegen tişteyt ats.: çalışan yer; iştebegen tiştebeyt: çalışmıyan yemez; 2. (dişlerle) ısırılmış tezyinat yapmak (başlıca, kumaştan yüzü olmayan kürke ve deri şalvara).
Dostları ilə paylaş: |
|
|