tooruş-, bibirini takip etmek. birbirinin hareketin dikkatle gözetlemek ( mes. güreşe hazırlanan boğalar hakkında); balbandar ortoğo tooruştu: pehlivanlar meydana çıktıla, birbirne göz attılar.
toos, a. tavus kuşu.
tooş, ses.
toot- (karş. toğot-): meni tootpoy koydu: o beni adam yerine koy- muyor, o bana asla iltifat etmiyor;sözün tootpoy koydu: sözüne kulak asmadı, sözünü dinlemedi; caşbalanı al tootmok bele, özünğ bar: küçük çocuğun sözünü dinler mi hiç. sen kendin git!; kişini tootup uyalıp da koyboyt: insanlardan zerre kadar utanmıyor; aylımdı tootpoy aralap, bu kelişi caman, dep folk.: benim köyümde korkmadan dolaşması- çok kötüdür.