töcügür, (kadınlar hakkında) evinde oturmayan (boyuna dışarıda gezen, dolaşan).
tögörök, (karş. tegerek): 1. tögöröktün tört burçu: dünyanın dört ciheti. bütün dünya; tögöröktün tört burçun kıdırdı: yer küresinin dört köşesini dolaştı (her yere gitmiş); tögöröktün tört burçun tört kurçağan malım bar folk.:o kadar çok hayvanlarım vardır. ki onlar yer küresini dört kere kuşatabilirler; 2. tögörök koy: beşinci yaşına basmış olan enenmiş koç.
tögöröktö- = tegerekte-.
tögül-, dökülmek (mavi,hububat gibi şeyler kabından veya yerinden çıkıp akmak) üyünğdö sütünğ tögülsö. taladamuzoonğ emip kelet ats.: felâketler hep birden geliyor (harfiyen.: evde sütün dökülürse, kırda buzağın anasının sütünü emmiş olur). abiyiri tögüldü bk. abiyir 1. kuyruk-calı tögülgön at: uzun kuyruklu ve bol yeleli at; tögülgön sakal: uzun sakal kaba sakal.