tura ıı, bk. tur 9.
turak, ikamet yeri, durak, konulan yer; turağı cok: duracak, sığınacak yeri bulunmayan; turak üstölü: adres bürosu.
turaksız, devamsız, sebatsız, karasız, değişen sık sık değişen; turaksız çonduk mat.: değişken kemiyet.
turasızdık, devamsızlık, kararsızlık.
turakta-, yaşamak, oturmak ikamet etmek.
turaktuu, sarsılmaz, sabit muhkem: turaktuu çoğnduk mat.: devamlı hacim, değişmez kemiyet, sabıte; turaktuu okuu kitebi: okullar için kabul edilen tek ders kitabı.
turaktuuluk, sarsılmazlık, sebat, sağlamlık, muhkemlik.
turala-, (arş. turaı): mık turalap keti: çivi kemiğe battı (atı nallarken).
turatur, bir parça bekle! biraz sabret!
turbat, a. türbe.
turbin, r. türbin.
turdur-, et. tur-‘dan.
turğun, daimi olarak oturan, ikamet eden. mukim; turğun kapital: sabit sermaye.
Dostları ilə paylaş: |